Millî Mücadele Döneminde Tekirdağ
Millî Mücadele Döneminde Tekirdağ
XIV. yüzyılda Osmanlı idaresine giren Tekirdağ asırlar boyu farklı etnik unsurlara ev sahipliği yaptı. 20. yüzyılda Balkanlardan bölgeye yapılan göçlerle şehirdeki Türk-Müslüman nüfus arttı. Tekirdağ limanı ticaret ve askeri nakliyatta önemli bir transit merkeziydi. Bu işlevini Mütareke ve Millî Mücadele döneminde de sürdürdü. Mondros Mütarekesi’nin ardından halkın elindeki silahları toplamak amacıyla bölgeye gelen İtalyan askeri kuvvetlerinin yerini bir süre sonra Yunan kuvvetleri aldı. Trakya’yı ele geçirmek isteyen Yunanistan, birtakım demografik iddialarla Tekirdağ’da da harekete geçti. Tekirdağ ve çevresindeki Rumlar bölgeye gelen Yunan kuvvetleri ile iş birliği yaptılar. Türkler ve Müslümanlara karşı tutuklama, öldürme, gasp, yaralama, sürgün ve göçe zorlama siyasetleri uygulandı. Tekirdağ 20 Temmuz 1920’de Yunanlılar tarafından işgal edildi. Tekirdağ’da Yunanlılara karşı güçlü bir direniş gösterilemedi. Bunda Tekirdağ Mutasarrıfı Firuzan Bey ve 55. Tümen Kumandanı Alaaddin Bey’in tutumları etkili oldu. Halkın büyük bir kısmı Yunanlılara karşı mücadelenin faydasız olduğunu düşünüyordu. İstanbul’un işgali umutsuzluğu artırdı. Bu gibi nedenlerle Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Tekirdağ şubesi halktan ve ileri gelenlerden yeterli desteği sağlayamadı. Tekirdağ’da Yunan işgal idaresi altında Türkler ve Müslümanlar çeşitli baskı ve zulümlere maruz kaldılar. Bu dönemde Yunan askeri kuvvetleri ile mühimmatının Anadolu’ya nakli Tekirdağ limanından yapıldı. Tekirdağ 1922’de Yunanlıların Küçük Asya Felaketi sırasında Anadolu’yu terk eden yerli Rumlar ile Yunan askerlerinin toplanma yeriydi. Tekirdağ’ın kurtuluşu 13 Kasım 1922’de şehrin BMM idaresine alınmasıyla gerçekleşti.
Atıf vermek için tıklayın.
Not: Crossref'te bulunan "Actions" sekmesi üzerinden atıf metnine ulaşabilirsiniz.