Vakıf Kültürü ve Mevlid
Vakıf Kültürü ve Mevlid
İslâm medeniyetinde birçok hizmetin vakıflar yoluyla icra edildiği bilinmektedir. Sağlık, bayındırlık, eğitim ve dinî hizmetlerin yanı sıra sosyal hayata yönelik toplumun birçok ihtiyacı da aynı şekilde vakıflar tarafından karşılanmıştır. Bu anlamda İslam medeniyeti bir vakıf medeniyetidir denilebilir. Diğer taraftan Hz. Peygamber ve O’nun doğumu tüm Müslüman toplumlar tarafından özel bir yer edinmekle beraber Türkler arasında bu daha da belirgin bir şekilde ön plana çıkmıştır. Doğduğu gece olarak kabul edilen Mevlid Kandili olarak da adlandırılan geceye mahsus olmak üzere törenler yapılmıştır. Bugün olduğu gibi Osmanlı coğrafyasında bu törenlere özel bir önem verilmiştir. Söz konusu törenlerin daha iyi icra edilmesi için vakıflar kurulmuştur. Bu vakıflar için düzenlenen vakfiye metinlerinde tören esnasında yapılacak işler, okunacak metinler, ikram edilecek yiyecek ve içecekler hakkında detaylı bilgiler mevcuttur. Sultan I. Mahmud’un eşi Âlicenâb Hatun da bu vakıflardan birini kurmuş ve vakfiyesinde vakfettiği yerlerin gelir ile İstanbul Zeyrek Camii’nde Mevlid Kandili münasebetiyle merasim düzenlenmesini ve merasim esnasında yapılacak ikramların masraflarının karşılanmasını sağlamıştır. Bu merasim esnasında yapılan ikramlar, görevlilere ödenen ücretler ikramların takdimi esnasında kullanılan eşyalar mevlid konusuna verilen ehemmiyeti gösterdiği gibi bu durum aynı zamanda belli bir kültürün oluşmasının sonucu ve bu kültürün devamını da sağlamıştır.