Mevlid Nâzımı Süleyman Çelebi Türbesinin İnşâsı
Mevlid Nâzımı Süleyman Çelebi Türbesinin İnşâsı
Halk arasında Mevlid-i Şerîf olarak bilinen ve asıl adı Vesîletü’n-Necât olan eserin yazarı Süleyman Çelebi’dir. Vefatında, o zamanlar Çömlekçiler Madeni denilen fakat sonraları Yoğurtlu Baba Zaviyesi’nden dolayı bu isimle ve çok sayıda servi ağacının bulunmasından mülhem Dağınık Serviler isimleriyle anılan mahalle gömüldüğü ve üzerine de türbe yapıldığı bilinmektedir. Bu zaviyenin haziresinde Yoğurtlu Baba, Şeyh Ahmed-i İlahi, Cihannüma yazarı Mehmed Neşrî Efendi, Ahmed-i İlahi ahfadından birçok zat ve Şeyhülislam Feyzullah Efendi’nin oğlu İbrahim Efendi gibi birçok alim ve fazıl kişiler gömülüdür. İlk türbenin mimarisi hakkında bir bilgimiz yoktur. Çelebi’nin kabri harap olup tamire muhtaç hâle gelince Sultan 2. Abdülhamid’in maiyetinde bulunan Hacı Ali Bey türbeyi tamir ettirerek ihya etmiş ve 19. yüzyıl Osmanlı hat sanatının sülüs üslubundan örnekler veren “Karîn-i Sânî-i Hazret-i Şehriyârî Sâhibu’l-Hayrât Hacı Ali Beyefendi hazretleri” ibaresini mermer pehlelere yazdırarak kabrin iki tarafına koydurmuştur. Zamanla yeniden harap duruma düşen Çelebi’nin kabrini tamir etme girişimlerinde bulunulmuştur. 1946 yılında Süleyman Çelebi’nin mezarını yaptırmayı Bursa Valisi Fazlı Güleç istemiş, bu amaçla belediyenin mimarına bir de proje hazırlatmıştır. Belediye bütçesinden ayrılan ödenekle işe başlanmışsa da sadece yol boyuna bir duvar yapılabilmiştir. 5 Ağustos 1948’de Mimar İbrahim Süzen ile Mimar Nûrettin Özselam’ın 01473 rumuzlu ortak projeleri jüri tarafından birinci olarak seçildi. Birinci gelen proje bir hafta süreyle Altıparmak İlkokulunda (günümüzde Osmangazi Kaymakamlığı) sergilenmiş daha sonra aynı proje İstanbul’da Eminönü Halkevinde teşhir edilmiştir.