Millî Mücadele Dönemi’nde Batı Cephesi’nde Demiryolları İdaresinin Güvenliği Meselesi
Millî Mücadele Dönemi’nde Batı Cephesi’nde Demiryolları İdaresinin Güvenliği Meselesi
Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı demiryollarında gayrimüslimlerin aleyhteki faaliyetleri en üst seviyeye çıkmıştır. Savaşın sonunda Osmanlı Devleti’nin mağlup olması ile imzalanan Mondros Mütarekesi, devlet idaresine siyasî, askerî ve ekonomik anlamda sınırlandırmalar getirerek Osmanlı Devleti’ni fiilen sona erdirmiştir. Özellikle mütarekenin 10. ve 12. Maddeleri, hükûmet yazışmaları dışındaki telgraf ve telsiz haberleşmesinin denetlenmesini, Toros Tünellerinin İtilaf devletleri tarafından işgal edilmesini öngörmüştür. Hükûmet yazışmaları dışında telgraf ve telsiz haberleşmesinin denetlenmesinin İtilaf devletleri denetimine bırakılmış olması ülke istihbarat ağında birtakım olumsuzluklara sebebiyet vermiştir. İtilaf devletleri yurdun farklı bölgelerinde gerçekleşmesi muhtemel direniş hareketlerini engelleyerek Türk milletinin işgallere karşı tepki göstermesine mâni olmaya çalışmıştır. Özellikle Ermeni ve Rum zümrelerinin olumsuz faaliyetleri Türk milletinin ileride yaşayabileceği kötü günlerin habercisi niteliğindedir. Türk milletinin savaş esnasında yaşadığı önemli sorunlardan birisi de dil bilen ve aynı zamanda güvenilir eleman yokluğudur. Bu eksiklikten dolayı stratejik noktalarda özellikle demiryolları ağı özelinde sansür ve istihbarat işlerinde büyük sıkıntılar yaşanmıştır. Bu tecrübeler neticesinde, Ankara’da 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin açılmasının ardından, teşkil edilen Vekiller Heyeti ve Nafia Vekâleti’nin ilk girişimi demiryollarının millileştirilmesi ve gayrimüslimlerin yerine Müslüman memurların görevlendirilmesi olmuştur. Makalenin esası olan ve “millî güvenlik unsuru”, “sosyal ve iktisadi bir vasıta” gibi telakki edilen Batı Cephesi dahilindeki demiryolları, millî varlık ve emniyet açısından son derece önemli görülmüştür. Millî Mücadele’nin ilk dönemlerinden itibaren Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki kadrolar, ülkenin batı sahasındaki demiryollarının kontrol altında tutulmasını ve yeni yolların özellikle Anadolu’nun doğusuna yönelmesini önemsemişlerdir. Bu gerçekliğin arkasında gerek bölgenin imarı gerekse bu sahada geçmişi yaklaşık bir asra dayanan asayişsizliğin ortadan kaldırılması yatmaktadır. Çalışmanın hazırlanması sırasında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı, TBMM, Milli Savunma Bakanlığı ve Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Arşivi kayıtlarından, dönemin süreli yayınlarından, telif ve tetkik eserlerden yararlanılmıştır. Ayrıca demiryolları idaresinin millileştirilmesi meselesi, İngiltere’nin önde gelen yayın kuruluşlarından The Times gazetesindeki veriler üzerinden değerlendirilmiştir.
Atıf vermek için tıklayın.
Not: Crossref'te bulunan "Actions" sekmesi üzerinden atıf metnine ulaşabilirsiniz.