Millî Mücadelenin Yerel Tarihi 1918-1923 (Cilt 7): Kastamonu - Sinop - Karabük - Bolu - Düzce - Zonguldak - Bartın

Millî Mücadele Döneminde Düzce

Millî Mücadele döneminde Bolu Livası’na bağlı bir kaza durumunda olan Düzce, Türk milletinin varoluş mücadelesi verdiği söz konusu dönemde Anadolu’da stratejik açıdan önem arz eden bölgelerden biri haline gelmiştir. Bu çalışmada Düzce kazasındaki idari, siyasi, askeri, iktisadi, demografik ve sosyo-kültürel gelişmeler değerlendirilerek, dönemin olağanüstü koşulları bölge üzerindeki etkileri çerçevesinde özgün bilgi ve belgeler ışığında ele alınmıştır. Düzce halkı, İtilaf devletlerinin Mondros Mütarekesi’ne aykırı olarak başlattıkları işgallere ve yaptıkları mezâlime karşı sessiz kalmamış ve Millî Mücadele’ye iştirak etmiştir. İtilaf devletlerinin işgal hareketleri halk üzerinde icraya giriştiği mezalimi sükûnetle karşılayan Osmanlı idaresinin aksine halk ülkenin istikbali için vatanını savunmaya girişmiştir. İzmir’in 15 Mayıs 1919’da Yunan kuvvetleri tarafından işgali neticesinde Düzce’de “Redd-i İlhak Cemiyeti” teşkil edilmiştir. Anadolu’daki millî direnişe ivme kazandıran bu cemiyet Sivas Kongresi’nin akabinde yerini “Düzce ve Akçaşehir Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri”ne bırakmıştır. Bu kapsamdaki faaliyetler, kazada benzer amaçlar doğrultusunda görev “Düzce Hilâl-i Ahmer Cemiyeti”, “Düzce Muallim ve Muallimeler Birliği Şubesi”, “Düzce Gençler Birliği Bürosu” gibi muhtelif sosyal cemiyetler tarafından desteklenmiştir. Söz konusu cemiyetlerin öncülüğünde harekete geçen Düzce halkı, Anadolu’da baş gösteren işgallere boyun eğmemiş; düzenlediği mitingler, ihtifaller ve protesto gösterileriyle işgal hareketlerini ve yapılan mezâlimi kınamıştır. Kuvâ-yı Milliye emrinde gönüllü olarak hizmet vermiş ve cephe gerisinden yaptığı maddi ve manevi yardımlarla Türk ordusunu desteklemiştir. Düzce, Millî Mücadele boyunca gerek askerler gerekse siviller için İstanbul’dan Anadolu’ya önemli bir geçiş bölgesi olmuştur. Takalar ve diğer gemilerle Düzce kıyılarına gelen Kuvâ-yı Milliyeciler ve askerî mühimmat, kayıkçı ve mavnacı gruplarıyla sahilden iç kesimlere ve Batı Cephesi’ne taşınmıştır. İtilaf devletlerinin desteklediği Osmanlı iktidarının kışkırtmaları neticesinde çıkan Düzce merkezli ayaklanma hareketleri Millî Mücadele hareketi için büyük bir tehdit oluştursa da alınan tedbirler ve bölge halkının sağduyusu ile bastırılabilmiştir. Akçaşehir ve Düzce TBMM’nin bölgede kontrolü ele aldığı andan itibaren Ankara Hükûmeti için önemli bir istihbarat ve güvenlik merkezi teşkil etmiştir. Anadolu’nun mukadderatında ve Millî Mücadele’nin başarıyla sonuçlanmasında bölgede cereyan eden gelişmelerin önemli bir etkiye sahip olduğu görülmektedir.

Atıf vermek için tıklayın.

Not: Crossref'te bulunan "Actions" sekmesi üzerinden atıf metnine ulaşabilirsiniz.

Doç. Dr. Erol Evcin
DOI: 10.53478/TUBA.978-625-8352-69-6.ch05