İşgal Karşısında İstanbul Basını ve Kamuoyu
İşgal Karşısında İstanbul Basını ve Kamuoyu
Mondros Mütarekesi ertesindeki fiilî durum karşısında İstanbul basını öncelikle işgallerin geçici olduğunu vurgulayan yayınlar yaptı. Gidişatı anlamaya çalışan, bu yüzden de müttefikler aleyhinde açıkça tavır almak istemeyen İstanbul basınının bu dönemde eleştirilerinin hedefinde İstanbul Rumları ve Yunanistan vardı. Hem İngilizler hem de İstanbul Hükümeti tarafından uygulanan iki ayrı sansür mekanizması basının aleni işgal karşıtlığı göstermesine engeldi. Yunanistan ve Rumlara yönelik eleştirilerin başlıca nedeni İstanbul’a gelen işgal kuvvetleri arasında Yunan torpidolarının da olmasıydı. Genel olarak İstanbul basınının ortak kanaati, Yunanistan’ın müttefiklerin otoritesini kullanarak öncelikle İstanbul’u Türk idaresinden koparmak, ardından da İstanbul’un Yunanistan’a bağlanmasını talep etmek niyetinde olduğuydu. Bu kanaat çerçevesinde İngilizler veya diğer müttefikler aleyhine ağır yayınlar yapılmayarak, Türklerin uluslararası antlaşmalarla yürütülen faaliyetlere karşı çıkmadıkları gibi bir mesaj verilmek isteniyordu. İşgal aleyhtarlığı ve uygulamalara tepkiler sürekli Yunanistan, Venizelos ve onların destekçisi İstanbul Rumlarına yönelik eleştirilerle dile getirilmekteydi. Süreç ilerledikçe, özellikle Kuvâ-yı Milliye’nin ve Millî Mücadele hareketinin ortaya çıkışı ve sonrasındaki gelişmelerle İstanbul’da Türk basını arasındaki saflaşmalar da netleşmeye başladı. İstanbul basınını mütareke sonrası süreçte işgal karşıtı ve Millî Mücadele destekçisi veya sempatizanı olanlarla Millî Mücadele aleyhtarları olarak iki kısma ayırmak mümkündür. Tamamen Millî Mücadele aleyhtarı olan basın; Peyâm(-ı) Sabah, Alemdar ve Türkçe İstanbul gazeteleri ile Aydede ve Ümit dergileriydi. Buna karşılık aralarında Millî Mücadele’ye aleni destek konusunda bazı farklılıklar bulunmakla birlikte işgal karşıtı basını ise Tevhid-i Efkâr, Âtî/İleri, Yeni Gün, Hâdisât, Vakit, Akşam ve İkdam gibi gazeteler temsil etmekteydi. İstanbul’un resmen işgali sonrası bu gazetelerin bir kısmı İngilizler tarafından kapatıldı. Sahip ve yazarlarından bazıları Malta’ya sürgün edilenler arasında yer aldı. Millî Mücadele hareketi başarı kazandıkça İstanbul’daki işgal karşıtı basın da daha rahat davranmaya başlayacak, özellikle Sakarya Muharebesi sonrası Millî Mücadele yanlısı İstanbul basını daha cesur yayınlarıyla dikkat çekecekti. Bu makalede İstanbul gazetelerinin işgaller karşısındaki tutum ve faaliyetleri Millî Mücadele’nin gelişimi çerçevesinde incelenerek, bu gazetelerin sahip veya önemli yazarlarının fikir ve söylemleri dönemin bağlamı içerisinde karşılaştırmalı olarak değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Atıf vermek için tıklayın.
Not: Crossref'te bulunan "Actions" sekmesi üzerinden atıf metnine ulaşabilirsiniz.