Millî Mücadele Döneminde Gelibolu
Millî Mücadele Döneminde Gelibolu
Orhan Bey’in oğlu Süleyman Paşa döneminde Gelibolu’dan Tekirdağ’a kadar olan bölgenin fethi ile Gelibolu, Osmanlı’nın Trakya ve Balkanlar’a yönelik akınlarında önemli bir hareket üssü durumuna geldi. 1533 yılına kadar Rumeli Beylerbeyliği’ne ait bir sancak merkezi olan Gelibolu, Barbaros Hayrettin Paşa’nın Donanma Komutanlığına ve Cezayir-i Bahr-i Sefid Beylerbeyliğine atanmasıyla beraber buraya bağlandı. Bölgede Kırım Savaşı’na kadar sakin bir dönem yaşandıysa da Rusların, Boğazlar için tehdit oluşturması üzerine Osmanlı İmparatorluğu, Fransa ve İngiltere arasında bir ittifak oluşturdu. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan Berlin Antlaşmasıyla da Rusların boğazlar üzerindeki emellerine ulaşmaları engellendi. Gelibolu; sahip olduğu tarihi, stratejik ve siyasi önemi nedeniyle tarih araştırmalarına konu olmuştur. Ancak Millî Mücadele döneminde bölgede yaşananlarla ilgili olarak çok fazla çalışma yoktur. T.C. Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivleri, Dr. Fahri Cemal’in Türkiye’nin Sıhhî ve İçtimaî Coğrafyası Gelibolu Vilayeti başlıklı raporu ve devlet salnamelerinin incelenmesi konunun aydınlatılmasına yardımcı olacaktır. Gelibolu’da yaşayan gayrimüslimler hakkında bilgiler verilirken Millî Mücadele döneminde üç yıla yakın bir süre Gelibolu’da yaşayan Ruslar hakkında da açıklamalar yapılacaktır. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasıyla başlayan süreç, Gelibolu’nun işgali ve Akbaş Baskını ile devam edecek, sonrasında Gelibolu’nun düşman işgalinden kurtuluşu ve TBMM Hükûmeti’ne teslimi, Mudanya Mütarekesi’nin imzalanması, Lozan Antlaşması ve Gelibolu’nun askerden arındırılması ile tamamlanacaktır.
Atıf vermek için tıklayın.
Not: Crossref'te bulunan "Actions" sekmesi üzerinden atıf metnine ulaşabilirsiniz.