Arıtma Çamurlarında Mikrokirleticiler Ve Tarımsal Kullanımı
Arıtma Çamurlarında Mikrokirleticiler Ve Tarımsal Kullanımı
Arıtma çamuru atıksu arıtımının bir yan ürünü olarak ortaya çıkmakta olup, artan su tüketimi ve oluşan atıksu debisine bağlı olarak miktarı gün geçtikçe artmaktadır. Ülkemizde arıtma çamurlarının toprakta kullanımı ile ilgili yönetmelik kapsamında stabilize arıtma çamurunda ağır metaller ve bazı organik bileşikler için sınır değerler belirlenmiştir. Ancak yönetmelik kapsamında değerlendirilmeyen farmasötikler gibi daha birçok mikrokirletici de çamurda yüksek konsantrasyonlarda bulunabilmektedir. Konvansiyonel atıksu ve çamur arıtma prosesleri mikrokirleticilerin giderimi için yetersiz olup, stabilize arıtma çamurunun toprağa uygulanması ile kirleticiler çevresel ortamlara taşınmaktadır. Çalışma kapsamında Konya kentsel atıksu arıtma tesisinde anaerobik olarak stabilize edilen arıtma çamurunun ağır metal, poliaromatik hidrokarbon (PAH), poliklorlu bifenil (PCB), farmasötik kirletici içeriği belirlenmiş ve ayrıca stabilize çamurun ekotoksikolojik etkisi değerlendirilmiştir. Stabilize çamurda ağır metal ve PCB değerlerinin yönetmelikte verilen limit değerlerin altında olduğu, PAH bileşiklerinin ise özellikle evsel ısınma dönemlerinde yönetmelik limitlerini aştığı tespit edilmiştir. Ekotoksikolojik değerlendirmelerde ise stabilize çamurun akut toksik özelliğe sahip olduğu gözlenmiştir. Stabilize çamurun toprağa uygulanması sonucu bazı antibiyotik bileşikleri için yüksek kısa kronik risk tespit edilmiştir. Bu nedenle özellikle geri kazanılmış sular ve arıtma çamurlarındaki kirleticileri azaltmak için kanalizasyon sistemi etkin bir şekilde izlenmeli ve denetlenmelidir. Çamur içerisindeki mikrokirleticilerin çevreye ulaşmasını önlemek için bu kirleticiler stabilize çamurda izlenmeli ve arıtma prosesleri iyileştirilmelidir.