Milli Teknoloji Hamlesi ve Teknoloji Planlaması İlişkisi
Milli Teknoloji Hamlesi ve Teknoloji Planlaması İlişkisi
Teknolojik gelişmeler, kentleşme, göç ve siber güvenlik kaygıları gibi ulusal ve uluslararası güçler, teknoloji planlamasının hem kurumsal hem de ulusal düzeydeki hayati önemini artırmıştır. Azalan ürün ve teknoloji yaşam döngüleri, artan Ar-Ge yatırımları, daha özelleştirilmiş ve karmaşık ürünler ve teknolojik ilerlemeden kaynaklı olarak üründen pazara geçiş sürelerinin kısalması belirsizliğe yol açmış ve rekabeti ticari örgütler için bir mücadele alanı haline getirmiştir. Genel iş planıyla bütünleştirildiğinde teknoloji stratejisi, rekabet edebilirlik için verimli bir araç haline gelir. Teknoloji planlaması aynı zamanda ulusal kalkınma için önemli bir itici güç olarak geniş çapta kabul görmüştür. Teknolojik gelişmeler her toplum için refah artışı sağlamış olsa da, toplumların refah seviyeleri arasındaki farklılıklar artmaya devam etmektir. Bu farklılıklar öncelikli olarak teknolojik eşitsizlikten kaynaklanır ve teknoloji geliştirme kapasitesinin iyileştirilmesiyle giderilir. Buna dayanarak, teknoloji planlaması çoğu sanayileşmiş ülkede, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde, politika danışmanlığı için bir araç haline gelmiştir. Gelişmekte olan birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’nin de, katılımcı kurumların etkin bir şekilde faaliyet gösterdiği ulusal inovasyon ve girişimcilik ekosistemini başarılı bir şekilde sürdürebilmesi için rekabet baskısının hâkim olduğu sektörlerde özel ve kamu Ar-Ge faaliyetlerini teşvik ederek inovasyon kapasitesini artırması gerekmektedir. Türkiye’nin 2023 vizyonu doğrultusunda teknolojik hedeflerine ulaşabilmesi için bilim, teknoloji ve inovasyon alanındaki gelişimini sürdürmesi ve kritik teknolojilere odaklanması gerekmektedir.