COVID-19 Süreci ve Sonrası: Medya-Eğlence ve Spor Sektörü
COVID-19 Süreci ve Sonrası: Medya-Eğlence ve Spor Sektörü
Medya, eğlence ve spor sektörleri, diğer diğer sektörlerle ilişkisi nedeniyle ekonomik sistemleri, psikolojik ve verimlik ilişkisi ile diğer sektörleri etkileyen; sosyal yaşam ile içindeki herkesi uzak ya da yakın ilgilendiren alanlardır. 2019 yılı sonunda dünyanın gündemine giren ve 11 Mart 2020 tarihinde endişe verici yayılımı nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi durumu ilan edilen COVID-19 salgınının ilk olarak medya, eğlence ve spor sektörlerini etkilemesi, bu sosyal ilgi ile yakından ilişkilidir. Sektörlerin simbiyotik yapısı nedeniyle pandemi ilanından hemen sonra dünyada ve Türkiye’de alınan kararlar çerçevesinde eğlence mekânları kapatılmış, medya sektöründe içerik krizi ortaya çıkmış, bireysel ve toplu spor etkinlikleri yasaklanmıştır. Yasaklamalar, her bir sektör üzerinde kısa, orta ve uzun vadeli olumsuzlukları ortaya çıkarmış, teknolojik yakınsama ve artan dijitalleşme alternatif uygulamalar ile bu sektörlerin kısmen nefes almasını sağlamıştır. Yaşanan sürecin uzun vadede fırsatları ve tehditleri ortaya çıkarma potansiyeli de mevcuttur. Pandemi durumu, medya kullanımında ve eğlence alanında yeni bir paradigmayı yaratmış, bayramlar gibi dini ve kültürel kökenli ritüeller bile bu değişime ayak uydurmuştur. Akademik yaşamda ve uygulamada en çok eleştiri alan dijitalleşme, COVID-19 salgını sonrasında yaşamın içine daha fazla dâhil olmuş; eğlence ve sporun en etkili mecrası olma potansiyeli ile öne çıkmıştır. Pandemi sürecinde yaşananları betimlemeyi amaçlayan bu çalışmada dünya ve Türkiye’de eğlence ve spor sektörlerinin durumu sektörel veriler ve literatür bağlamında analiz edilmekte geleceğe ilişkin sektörel projeksiyon ortaya konulmaktadır. Çalışmada medya ve eğlence sektörü farklı boyutlarıyla aynı başlıkta ele alınmakta; sektörlerin etkileşimi ve artan yakınsaklığı üzerinde durulmaktadır.