COVID-19 Sonrası Teknoloji ve İnsanın Durumu
COVID-19 Sonrası Teknoloji ve İnsanın Durumu
Modern dönemde makine-insan serüveni kabaca üç döneme ayrılarak anlaşılabilir. Söz konusu bu üç dönemin ilk aşaması olarak Aydınlanma sonrası başlayan sürecin Endüstri Devrimi ile zirveye çıkan dönemi olduğu belirtilebilir. Sürecin ikinci aşaması artık modern kent hayatının şekillendiği, ulus devletlerin ortaya çıkarak siyasal sistemleri belirlediği ve kapitalizmin somut biçimde karakterize olduğu 20. yüzyıl olarak somutlanabilir. Sürecin son aşaması olarak ise özellikle internet teknolojisi ve sonrası dönemde her şeyin karakterini yeniden bir kez daha değiştiren ve değiştirmeye devam edecek olan içerisinde yapay zekâ, genetik, robotik, biyo mühendislik gibi teknolojilerin olduğu ve daha çok insanın varoluşsal durumu ile de alakalı olan bir evre olduğu belirtilebilir. Son dönemde küresel ölçekte sosyal hayatı bitiren, bütün insanlığı eve kapatarak, hayatın merkezinde bulunan insanı her şeyden izole eden, bütün boyutlarıyla adeta bir distopyayı yaşatan yeni Koronavirüs (COVID-19) tehdidinin makine-insan ilişkilerinde önemli bir yol ayrımı olduğu ifade edilmelidir. Zira makine-insan ilişkisi bağlamında üçüncü aşama olarak belirtilen son dönemde geliştirilen teknolojiler ile insanın evren içerisindeki varoluşsal durumu tartışılmaya başlanmış, insandan ziyade daha çok teknolojinin merkezde olduğu hibrit bir evren tasarımı ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan COVID-19, mevcut insan ilişkilerini asgari düzeye indiren, insan ve toplum hayatının her alanını teknolojiye transfer eden boyutlarıyla, adeta bildiğimiz dünyanın sonu denilebilecek bir süreci tetiklemesi ile, makine-insan ilişkilerinde önemli bir durak olarak okunmalıdır.