Erzurum’un Sembolü İki Medrese: Çifte Minareli, Hatuniye ve Yakutiye Medreseleri
Erzurum’un Sembolü İki Medrese: Çifte Minareli, Hatuniye ve Yakutiye Medreseleri
Doğu Anadolu bölgesinde bir sınır kenti olan Erzurum Roma, Bizans, Gürcü, Ermeni, Saltuklu, Selçuklu, İlhanlı, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Osmanlı dönemlerinde önemli bir merkezidir. Erzurum’da Orta çağ Türk dönemi tarihi kent dokusunun oluşumu Saltuklularla başlamış, daha sonra Selçuklular ve İlhanlı dönemlerinde inşa edilen yapılarla sürdürüldü. Bugün kentin İç Kale, İç Kale içinde yer alan Kale Mescidi (XII. yüzyıl ortaları) ve Tepsi Minare (XII. yüzyıl ortaları) ile İç Kale’nin dışında Dış Kale’nin içinde bulunan Ulu Camii (1179), Çifte/Hatuniye (1285-1290) ve Yakutiye (1310-1311) medreseleri anıtsal yapıları oluşturuyor. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı’nda Selçukluların yenilgisi sonucu Anadolu’da Moğol akınlarının yaşandığı devinimli bir sürece girildi. Erzurum Moğolların Anadolu seferleri sırasında 1242 yılında ilk fethettiği kent oldu.
Erzurum’da kent kimliğini değiştiren anıtsal yapılar İlhanlı döneminde inşa edildi. Bu çalışmada Erzurum’da İlhanlılar döneminde inşa edilen Çifte/Hatuniye (1285-1290) ve Erzurum Yakutiye medreseleri (1310-1311) ele alınarak yapıların inşa edildiği kültürel ortam üzerinden okumalar yapılıyor. İlhanlı döneminde Anadolu’da anıtsal medreselerin yapımı önceleniyor. Açık avlulu olan Erzurum Çifte/Hatuniye Medresesi ile kapalı avlulu olan Erzurum Yakutiye Medresesi Anadolu’da en büyük boyutlu medrese örnekleridir.