Yapay Zekâ ve İnsanlık
Yapay Zekâ ve İnsanlık
Toplum yapısındaki değişimlerde teknolojik gelişmelerin ve özellikle devriminin etkisi büyüktür. Her yeni teknolojik gelişme, tekniğin etkisiyle döneme özel toplumsal ilişkileri yaratmıştır. Teknolojinin olmadığı ve sanayi öncesi toplumlarda toprağa bağlı bir yaşam düzeni hakimdi. Teknoloji ve bilimin gelişimi, kırda çalışanların kentlere akması, kentlerin büyümesi; kentlere özgü yeni hizmetlerin ve işlerin ortaya çıkması, sosyal ve ekonomik ilişkilerin farklılaşması gibi bir dizi sonucu ortaya çıkarmıştır. Bu çerçevede her bir değişimin yeni sosyal düzen ve toplumsal ilişkilerde farklılaşma yarattığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Tekniğin dünü dünde bıraktığı ve bireylerin değişimle birlikte kendilerini yeni koşullara uyarlamaları, farklılığa ayak uydurmayı bir beceri haline dönüştürmüştür. İçinde bulunduğumuz yüzyılda Dördüncü Sanayi Devrimi’ni (Endüstri 4.0) yaşıyoruz. Bilgi, bu sanayi devriminde işletme düzeyinden öte, ülke düzeyinde rekabet gücünü artıran en önemli kaynak olarak görülmektedir. Bilginin en alt seviyede veriden elde edildiği gerçeği, aslında rekabetin veri zenginliğine indirgenebileceğini de göstermektedir. Sahip olunan verilerden anlamlı bilgiler elde edilmesi, bilginin en etkin şekilde depolanıp saklanması ve ihtiyaç duyulduğunda hızlı bir şekilde kullanılabilmesi, yeni yöntemler geliştirilmesini gerektirmektedir. Bunun yolu ise, hızlı çalışma kabiliyetine sahip olan ve ayrıca insan beyninin çalışma anlayışı ile olabildiğince bütünleştirilmiş teknolojilerin kullanımından geçmektedir. Bu teknolojilerden en öne çıkanı ise, hiç şüphesiz, aslında yıllardır önemli bir araştırma alanı olarak kabul edilen, ancak son yıllarda oldukça popülerleşen Yapay Zekâ’dır. Zekâ, en basit tanımıyla insanların düşünme kavrama, akıl yürütme ve yorumlama becerilerinin bütünüdür. İnsana özgü bir beceri olarak öne çıkan zekâ, olayların sonraki adımlarına yönelik çıkarımsama becerisini ifade eden bir kavramdır. Zekâ insana özgü bir yetenek olarak tanımlanmakla birlikte gelişen teknoloji, belirli algoritmalar çerçevesinde insanların yerine belli faaliyetleri yerine getirebilecek teknik gelişmelerin yaratılabileceğini ortaya çıkarmıştır. Yapay zekâ; en basit haliyle insan tarafından yapıldığında ‘zekâ’ olarak adlandırılan davranışların, makine tarafından da yapılması biçiminde çerçevelenebilir. Gelinen noktada yapay zekâ, günümüz gündelik yaşamının çok sayıda işlemini kolaylaştırma işleviyle gündeme gelmiştir. Yapılan çalışmalarla bugün makineler, insanına yanıt veren, onlar yerine plan yapan ve onlar gibi tepki veren birimler haline dönüşmüştür. Bu çalışmada yapay zekâ ve insanlığa katkıları geçmişten bugüne konulaştırılmaktadır. Literatürden yararlanılan çalışmada geleceğe ilişkin çıkarımlar hedeflenmektedir.