İnternet Dönüştürüyor. Ama Neye?
İnternet Dönüştürüyor. Ama Neye?
Yıllardır hakkında konuşulan, ürün ve hizmet üretimi süreçlerine uygulanması için müthiş çaba harcan ‘dijital dönüşüm’, COVID-19 pandemisi nedeniyle baş döndüren bir hızla gerçekleşti. Diğer canlılardan farklı olarak insanlarda bulunan ‘uyum’ kapasitesi bu süreçte etkili oldu. Ancak dijital ortamların, veri güvenliğinde yarattığı zaaftan bireysel ve toplumsal psikolojilere olumsuz etkileri gibi çok ciddi problemleri de beraberinde getirdiği araştırmalarla ortaya konuluyor. Bu olumsuz etkilerle başa çıkabilmek için devreye, hayatta kalmayı sağlayan ‘fiziki bağışıklık’ ve varoluşu sürdürebilmek için gerekli olan ‘ruhi bağışıklık’ benzeri ve bizim ‘sosyal bağışıklık’ olarak adlandırdığımız süreç giriyor. Sosyal bağışıklık için toplumda şu kabiliyetlerin geliştirilmesi gerekmektedir:
1. Türkiye’nin kendi arama motorunu, platformlar arası çalışma özelliğine sahip kendi mesajlaşma ve arama uygulamasını, dijital kaynak eserler yapılanmasını (ansiklopedi vb.) geliştirmediği sürece, dijital güvenlik duvarlarını ve ısı kalkanlarını oluşturamayacağını bilmekte yarar var.
2. Her ne kadar “Evde Kal” kampanyasıyla ekran başında geçen süre olağanüstü bir hızla arttıysa da bunun beden, ruh ve sosyal sağlık üzerindeki etkileriyle ilgili toplumun mutlaka bilgilendirilmesi lazım.
3. İnternet ve teknolojisinin sadece bir iletişim aracı olarak değil, yazılım gücü de geliştirilerek üretimin her alanında verimliliği artırıcı ve insanların bireysel özgürlüklerine zaman bağlamında alan tanıyıcı gelişim doğrultusunda kullanılmasını yönetmeliyiz.