İnsanın İçindeki Firewall ve Açıkları
İnsanın İçindeki Firewall ve Açıkları
Günümüzde internet ortamında işlenilen suçların oluşmasına olanak tanıyan sorunlar tanımlanmış durumdadır ve büyük çoğunluğu çözülmüştür. Ancak mevcut durumda da bu suçları işleyen kişiler, halihazırda büyük kazanımlar elde etmeye devam etmektedirler. Genel anlamda bunun iki sebebinden söz edilebilir; ilki insanların bilişim suçları ve tehlikeleri konusunda bilgi sahibi olmamasından kaynaklıdır. Diğeri ise insanların güvenlik tedbirlerini alabilmeleri için zamanlarının olmaması ile açıklanabilir. Özellikle ikincisi insanın tembelliğinden kaynaklı olarak ortaya çıkan koşullara işaret etmektedir. Kolay şifreler belirlemek de insanın kolaycılığının bir sonucudur. Şifreyi cihazın hatırlamasına, saklamasına onay verildiğinde sanal suçlulara yardım edildiği gerçeği göz ardı edilmektedir. Birçok insan, her bir hesap için aynı şifreyi kullanmak suretiyle, sanal suçlularının tüm bilgilerine erişmesini kolaylaştırmaktadır. Bu durumda herhangi bir hesabın giriş bilgileri ele geçirildiği zaman, sanal suçlularının tek bir düşüncesi vardır: “Acaba bu giriş bilgileri ile başka nerelere girebilirim?” Kullanılan şifre, şayet herhangi bir dilin sözlüğünde geçiyorsa veya sadece harflerden ya da sayılardan oluşuyorsa, böyle bir şifrenin kırılması, kapasitesi ve işlem hızı büyük bir bilgisayar için sadece birkaç dakika sürmektedir. Bir akıllı telefona giriş yapabilmek için parmak izini veya yüz hatlarını vermekten bile çekinmeyen birçok insan, başına ne gelebileceğini düşünmeden, özellikle sosyal ağ hesaplarında, kendileri hakkında her şeyi ifşa etmekte ve bu bilgileri kötü niyetli siber suçluların eline, altın bir tepsiyle sunmaktadır. Özellikle günümüzün çocuklarının kendi rızasına dayanmayan görüntülerinin paylaşılması ileride sorunlara neden olabilecektir. Geleceğin politikacılarını, hakimlerini, savcılarını, manipüle edebilmek veya şantaj yapabilmek için, sosyal ağ hesaplarına bakmak yeterli olacaktır. Ailelerin de bu konuda fazla bilgi sahibi olmamaları ve çocuklarına tehlikeler konusunda bilgi verememeleri, çocukların sanal alemdeki hareket ve davranışları, karanlıkta satranç oynamaya benzetilebilir. Herhangi bir şeyin dijitalleştirilmesinden önce sorulması gereken üç soru; İnsanlar buna hazır mı? Ne tip risklerin oluşabileceği konusunda bilgileri var mı? Bu riskleri engelleyebilmek için tedbirlerini aldılar mı? olmalıdır. Bu makale, internet ve güvenlik açıklarına ilişkindir. Gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması ve insanların bilinçlendirilmesi için yapılması gerekenler ele alınmaktadır.