TÜBA, TİBKM Kapsamında Yayımladığı Üç Eseri Daha Okuruyla Buluşturdu
TÜBA, yürüttüğü Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası (TİBKM) Projesi kapsamında baskısı gerçekleştirilen beş eserin ardından hazırlıkları tamamlanan “Şeyhülislam Arzları ve Padişah İradeleri (1845-1878), Şehzâde Dîvânı Defterleri: Manisa Şehzâde Sarayı Dîvânı (1544-1594) ve Şemseddin Sami, Resimli Kâmûs-ı Fransevî” başlıklı eserleri de yayımladı.
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Doç. Dr. İlhami Yurdakul tarafından yayına hazırlanan “Şeyhülislam Arzları ve Padişah İradeleri (1845-1878)” eserinin Türk Modernleşme tarihine ışık tutacak nitelikte ayrıntılar içerdiğini söyledi ve “Osmanlı modernleşme tarihi tartışmaları, III. Selim ve II. Mahmud devrinden kalan Tanzimat süreci üzerinde yoğunlaşıyor. Bu tartışmalar içerisinde en ciddi problemin şer’î ve dinî işler konusu olduğu görülüyor. Modernleşme tartışmalarını doğru anlayabilmek için gerekli olan temel kaynaklardan biri de şeyhülislamların yazdığı arzlar ve padişahların bunlara verdiği cevaplar, yani arz ve iradelerdir. Kitapta şeyhülislamların arzları ve padişahların kararları üzerinden Tanzimat sürecinde din-devlet ilişkileri, eğitim, yargı, bürokratik yenileşme ile dil ve zihniyet gibi pek çok konuda yeni bilgiye ulaşılabiliyor. Özellikle bu kaynak, Tanzimat devri üst düzey uleması ile şer’î ve dinî işler hakkında araştırma yapacak yerli ve yabancı araştırmacıların temel başvuru kaynağı olacak. Şeyhülislam Arzları ve Padişah İradeleri (1845-1878) adlı bu öncü çalışmada Şeyhülislam Ârif Hikmet Beyefendi, Meşrebzade Mehmed Ârif Efendi, Mehmed Saadeddin Efendi, Hasan Fehmi Efendi, Ahmed Muhtar Beyefendi, Kethudazâde Ahmed Muhtar Bey ve Hasan Hayrullah Efendi’nin şeyhülislamlıkları sırasında yazdıkları arzlar ve devrin padişahları tarafından verilen iradeler yer alıyor.” dedi.
“Şehzâde Dîvânı Defterleri: Manisa Şehzâde Sarayı Dîvânı (1544-1594)” adlı eserin Osmanlı idare tarihi açısından oldukça önemli bir kaynak olduğunun altını çizen Prof. Acar eserin, TÜBA Aslî Üyesi Prof. Dr. Feridun Emecen, Doç. Dr. Zekai Mete ve Prof. Dr. Arif Bilgin tarafından yayına hazırlandığı bilgisini verdi.
Osmanlı idare tarihi hakkında yapılan çalışmaların şu an için henüz teorik genellemelere olanak sağlayacak genişlik ve zenginlikte olmadığını söyleyen Acar, sebebinin ise; Osmanlı arşivlerindeki belge ve defter serilerinin çok büyük bir toplamı bulması ve bu malzemenin araştırıcılara kolaylık sağlayacak anlamda ince tasniflerinin tam anlamıyla yapılmamış olmasından kaynaklandığını vurguladı. Acar sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tesadüflere bağlı da olsa rastlanılan ve yeniden tanımlanan defter serileri idare tarihinin belirli bir yönüne ışık tutacak zengin verileri ortaya koyabilecektir. 16. yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı şehzadeleri, belli bir yaşa geldiklerinde önceden belirlenmiş bölgelere idareci olarak yollanıyor, ileride muhtemel saltanatları için bir çeşit “staj” yapıyorlardı. TÜBA tarafından yayımlanan bu eser de; Osmanlı şehzadelerinin idarecilik yıllarına ait bulunan ve Osmanlı arşivinde tespit edilen, benzersiz sayılabilecek defterlerin yayınını ve genel anlamda değerlendirmesini içeriyor. Osmanlı Sultanları II. Selim ve III. Mehmed’in şehzadelikleri sırasında tutulan kayıtlar bu kitabın içeriğini oluşturuyor. Büyük emek verilen bu kitap, özellikle devlet idaresi ve taşra yönetimi açısından vazgeçilmez kaynak eserlerden bir olacak. Kitapla birlikte sunulan CD ekinde, yayınlanan arşiv defterlerinin tamamının görüntüleri de verilmiştir.”
TÜBA’nın proje kapsamında yayımlandığı bir diğer çalışma ise Şemseddin Sami’nin en önemli eserlerinden Fransızca-Osmanlı Türkçesi lügat olan Resimli Kâmûs-ı Fransevî (I. Cilt), Dr. Şerif Eskin tarafından yayına hazırlandı.
Farklı türlerde pek çok eser vermiş olsa da daha çok sözlük-ansiklopedi yazar ve derleyiciliğiyle öne çıkan Şemseddin Sami’nin bu alandaki yayınlarıyla Türk bilim-kültür tarihinde haklı ve önemli bir yer edindiğini ifade eden Prof. Acar, yazarın son dönemde çoğunlukla Kâmûs-ı Türkî ile anıldığını fakat onu asıl ayrıcalıklı kılan çalışmalarının başında Resimli Kâmûs-ı Fransevî’nin yer aldığını dile getirdi.
“Yayımlandığı dönem itibarıyla eserin iddiası, sıradan bir yabancı dil kaynağı olmanın ötesinde modern bilim dilini kuşatmak ve kapsamlı bir başvuru kaynağı hâline gelmekti. Kâmûs-ı Fransevî, alanında ilk ve en önemli örnekler arasındadır. Şemseddin Sami’nin bu yâdigârı özellikleri dolayısıyla bir döneme damgasını vurmuş olmakla birlikte hâlâ güncelliğini de koruyan bir klasik olarak düşünülebilir” diyen Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, yayına hazırlanan eserin ikinci cildinin de ilgililerle buluşturulacağını ve Proje kapsamında hazırlanan diğer eserlerin de tamamlandıkça yayınlanacağını söyledi.